İSKENDERİYE FENERİ
İskenderiye Feneri, görkem olsun,
şöhret olsun diye yapılmamış, hakikaten kullanılan tek harikamız. Mısır’daki
İskenderiye Limanı’nın karşısındaki Pharos Adası’na yapılan fener, denizciler
için sağ salim eve dönmek, mimarlar için dünyanın en yüksek yapısı,
bilimadamları için ise ışığı 70 kilometre öteye taşıyabilen gizemli bir ayna
anlamlarını taşıyordu.
Büyük İskender öldükten sonra Mısır’ın
hakimiyeti İskender’in komutanı Ptolemy Batlamyus Soter’e geçmişti. Batlamyus
olarak anılan devlet, Yunanlılar ile yakın ilişki halindeydi ve deniz ticareti
yapılıyordu, bu nedenle bir deniz feneri yapılması zorunluydu.Fener, milattan
önce 285-246 arasında yapılmış ve iki kral görmüş. Şimdiye kadar yapılmış en
yüksek deniz feneri olan 135 metrelik binanın tunç aynası geceleri 70,
gündüzleri 35 kilometre uzaklıktan görülebiliyormuş. Önce ayna kırılmış, sonra
356’daki depremde üst kısmı yıkılmış. 1302’de ve 1323’de yaşanan iki depremde
orta kısmı da yıkılmış ve 1500’lerde tamamen yokolmuş. Üstünde olduğu adadan
dolayı Pharos olarak anılan fener sayesinde İspanyolca, Fransızca ve İtalyancada
deniz fenerine Pharos denir. Deniz fenerlerinin tasarımı o günden beri hâlâ
değişmemiştir.
Tehlikeli kıyı şeridi boyunca gemicileri yönlendirmek amacı ile
İskenderiye kenti kıyısındaki Faros (Pharos) adasında yapılmıştır.Proje Büyük
İskender'in komutanları Ptolemy Soter zamanında M.Ö 290 yılları sonunda
başlamış, ölümünden sonra oğlunun hükümdarlığı zamanında bitirilmiştir. Şehrin
batı limanında bulunan fener yaklaşık 166 m. yüksekliğindedir. Sadece
harikaların değil bugüne kadar yapılmış fenerlerin de en yükseğidir. Gemicilik
için güvenli bir ortam sağlamak isteyen Yunanlı tüccar Sostratus tarafından
finanse edilmiştir. Fener’in en gizemli yanı, gündüzleri bile güneş ışığını
denize yansıtmak amacı ile tasarlanmış cilalı bronz aynalarıydı. Geceleri ise
aynaların önünde ateşler yakılıyor, böylece aynanın yansıttığı ışık gece
yaklaşık 50 km. mesafeden görülebiliyordu. Yapı bir dizi depreme kadar
bozulmadan kaldı. Fakat depremler ve doğal şartlar sonunda çöktü. Üst kısmı 955
yılında bir deprem ve fırtınada kopan fenerin gövde kısmı da 1302'de başka bir
depremde çöktü. En sonunda 1480 yılında Memlük Sultanı Kait-bay tarafından
fenerin olduğu yere yapılan bir kalede malzemeleri kullanılmak üzere tamamen
yıkıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder